Size sesleniyorum ey İnsanlık, yetkililer, memleketimin çok duyarlı insanları!
Otizm de tek çare eğitim !
Erken teşhis ve yoğun eğitim otizmde hayat kurtarır!
Eğitim her engeli aşar!
Diyorsunuz.
Oysa eğitimin gerçekten yararlı ve kurtarıcı olabilmesi için, gelişmiş ülkelerde donanımlı eğitmenlerce haftada 40 saat eğitim veriliyor. Bu imkanlara ulaşmak hemen her otizmlinin hakkı, devletin de görevi.
Peki biz de devletçe ödenen eğitim saati ne kadar? Haftada sadece 2 saat. Yeterli sayıda donanımlı eğitimci yok.
Otizm uzmanı yetiştirebilecek okul sayısı da mezunu da çok yetersiz. Bunca genç işsizin olduğu ülkemizde, gereksiz bir sürü bölümde yüksek öğrenim kontenjanı varken yeterli eğitimci sayısını artırmak için adımlar atıyor musunuz? Atıyorsanız biz neden bilmiyoruz?
Otizmlileri fark et yaşamı paylaş !
Biraz empati !
Otizmliyi fark et onun yanında ol !
Otizmin bir hastalık olmadığını, sadece bir farklılık olduğunu çevrene anlat!
Engellilerimizin potansiyelini kullanmalıyız!
Biz 74 milyon, engellisiyle bir gökkuşağıyız. Gök kuşağından hiç bir rengi çıkaramazsınız!
Diyorsunuz , diyorsunuz da ne yapıyorsunuz?
Milletçe ne yapıyoruz?
Artık özürlü” yerine “ engelli” sözcüğü kullanılacak. İyi güzel de sadece sözcük değiştirmekle tüm ayrımcılıklar ortadan kalkıyor ve sağlanması gereken sosyal haklar gerçekleşiyor mu?
Kamuoyu veya devlet engellilerimizi bağrına basıyor mu?
Atılan adımlar yeterli mi?
Kaynaştırma hakkımız var, yararlanan pek az. Çünki isteksiz, otizm konusunda donanımsız eğitmenler ve ailelerce çocuklarımız okullarda barındırılmak istenmiyor.
OÇEM’ler var sayıları da yetersiz imkanları da!
Peki sorarım size ne yapacağız bu çocukları? Topluca denize mi dökelim?
% 20 si yaşamda var olabilecek, meslek sahibi olabiecekken çoğu bu yetersizlikler ve isteksizliklerin kurbanı oluyor.
Kalan %80’in ve ailelerinin hali zaten harap. Onlar kaybedilmiş bir kuşak! Üstelik çoğunun ailesi son derece eğitimli ve bu ülkeye faydası dokunabilecek insanlardan oluşmasına rağmen evlerde ömür çürütüyorlar. Bu kadar mı zor bir sistem oluşturmak?
Benim bile kafamda en az masrafla yapılabilecekler satır satır yazılıyken, uzmanlarımız, gönüllülerimiz nerede?
Milyon dolarlık projeler hazırlayıp ya da yurt dışından bilgi transfer ederek, birilerini zengin ederek değil, gerçekten gönül koyacak insanlarla pekala kendi yerli malı yurdun malı ilkesi ile çok şey yapılabilir. Yeter artık atalım üstümüzdeki bu ölü toprağını…
Araştırmalara göre; engellilerimizin bakımını yüzde 49,6 gibi büyük bir oranla anneler üstleniyor. Ne büyük bir fedakarlık Allah kolaylık versin! Bu söz ilgili bakanımıza ait. Kendisi bir anne duyarlılığına sahip bundan hiç kuşkum yok. Lakin, artık söylenen sözlerin altı da doldurulmalı …
Evet evde eğitim, bazı bakım hizmetleri vs için girişimler, başlangıçlar var. Ancak kaç aile bundan yararlanabiliyor? Formaliteleri yerine getirebilen ya da istenen şartlara uyan kaç aile var?
Bir çoğumuz istenen bu kriterlere uyamıyor olsak da çok sıkıntılı günler, yıllar geçiriyoruz. Haftada 2 saat eğitimle çocuğunuz aslında pratikte hep sizinle…
Mesela orta seviyede otizmli bir oğlunuz ve hastanede refakat etmeniz gereken bir hastanız var. Ya da çocuğunun bakımını üstlenen anne hasta. Bu durumda ne yapacak? Nereye başvuracaksınız? Paranız var ve bir gölge ablanız ya da onunla zaman geçirebilecek donanımda bir yakınınız varsa şanslısınız. Ya yoksa????
Biz, Otizmin farkındayız ve iliklerimize kadar otizm gerçeğini yaşıyoruz !
Örnek engelli, engelini aştı, o da çok şey başarabiliyor diye lanse edilen Otizmliler için devletin harcadığı kaynak aileninki ile kıyaslandığında 1/10 oranında.
Peki siz bunun farkında mısınız?
Varlıklı olup da yapabilen ailelerin çocuklarını lanse etmekle bitmiyor. Varlığı olmayan aileler için bu imkanları sağlamak çok mu zor?
Onlar da bu vatanın evladı, çalışıyorlar ve vergilerini ödüyorlar. Üstelik uykusuz her gecenin sabahında koşa koşa işlerine gidiyorlar ki işsiz kalıp çocukları ile sersefil olmasınlar….
Otizmli sayısı her geçen gün artıyor. Peki “neden ?” diye araştırmayı hiç düşünüyor musnuz? Bu konuda çalışan deneyimli ve farklı uzmanlık alanlarından oluşan bir bilimsel araştırma komisyonu ya da komisyonları kurmayı düşünüyor musunuz?
Otizm, disiplinler arası bir sorun ve sadece psikiatri ya da nörolojinin alanında olmaktan çoktan çıktı. Farkında mısınız?
Hangi önlemleri almayı düşündünüz?
11 yıl önce oğluma otizm tanısı aldığımızda doğan 1000 çocukta 1 çocuk otizm riski taşıyorken şimdilerde bu oran 1/50.
Bunu nasıl izah etmeyi düşünüyorsunuz? Tanı kriterleri gelişti de ondan diyemeyeceğimiz kadar yüksek bir oran bu. Hele Kalıtsallıkla hiç açıklanamaz bir noktada…
Gelişmiş ülkelerin sağladığı imkanların 20 de 1’ini bile gerçekleştiremezken, çığ gibi artan otizmli sayısıyla gelecekte ülke olarak daha da yetersiz kalacağımızın farkında mısınız?
Sizce önlem almakta çok gecikmedik mi?
Bunca çocuk ve ailesi ne olacak????
Aklıma gelen cevapsız sorular şimdilik bunlar. Ama eminim daha çok sorunumuz var ve bunlar buzdağının görünen kısmı…
Bir otizmli annesi,
Serpilgül Vural