Otizmde Detoks Programı
DETOKS (Toksik metal temizliği ,şelasyon)

Sadece bilgi mahiyetindedir. Doktorunuza danışmadan uygulamayınız.

Bazı metallere ”ağır’ ‘deriz, çünkü sudan beş kat daha ağırdırlar.Ancak bütün ağır metaller kötü değildir.Aslında vücudun 70 ağır eser element metale ihtiyacı vardır. Örneğin ;Çinko yaygın bir metaldir ve vücuttaki pek çok hayati reaksiyon için gereklidir. Vücudumuzun ihtiyacı olan ağır metallerin yanısıra insanlar için zehir anlamına gelen 12 ağır metal daha vardır. Bunlardan özellikle dördü-kurşun, kadmiyum, cıva ve arsenik- çok az miktarı bile bizleri zehirlerler. Nikel, talyum ve kalay da vücutta yüksek miktarlarda bulunduklarında toksiktirler.
Çevre Koruma Dairesi yayınlarında artan oranda ağır metallere maruz kaldığımızı kabul etmektedir. Buna rağmen bütün toksik metaller ağır olamayabilirler de.Örneğin; Alüminyum ağır metal olamamasına rağmen zehirli bir metaldir ve vücutta yüksek alüminyum düzeyleri bir dizi negatif etkiye sebep olurlar. Endüstriyel ve tarımcılık da oluşan atıklar vasıtasıyla bu metaller bizim havamıza, toprağımıza ve suyumuza, yiyeceklerimize çok artan oranda girerler.
Toksik metaller, vücudun yumuşak dokularında ve kemiklerde toplanırlar ve bugün bütün yaş gruplarında gördüğümüz salgın dejeneratif hastalıklara katkıları vardır. Annemizin karnında iken annemizden bize geçen miktarla birikmeye başlarlar ve bütün hayatımız boyunca bu birikime devam ederler.

Ağır metalin yaygın kaynakları şunlardır:

• Endüstri ve hava kirliliği nedeniyle havaya karışan metallerin solunmasıyla
• Metallerin yiyeceklerle tüketilmesiyle (balıktaki cıva gibi)
• Vücut ve yüz bakımı ürünlerindeki bileşenlerde kullanılan metallerin emilimiyle (deodorantlardaki alüminyum,fondötenlerdeki cıva gibi)
• İçinde metal olan ilaçların kullanımıyla
• Aşılar içinde bulunan metallerin enjekte edilmesiyle
Bu metaller pozitif yüklü olmaya meyilli olduğundan negatif yüklü moleküllerle bir araya gelerek bileşikler oluştururlar.

Ağır metaller vücudumuzda nasıl aşırı yükleme yaparlar?

Bu metaller Artrit duvarlarında kanın normal akışını engellerler, adrenal bezlerinde hormon üretimini düşürerek erken yaşlanma, stres, cinsel istekte düşüklük ve erken menopoza sebep olurlar.
Hücrelerinizdeki pekçok metabolik süreci bozarlar. Depresyon gibi problemlere neden olabilir ve net düşünme yetimizi hasara uğratabilirler. Osteoporoz veya hipotiroidi gibi hastalıkların seyrini ağırlaştırabilirler.
Yüksek düzeyde metaller aynı zamanda miyelinizasyonu yani sinirlerin kılıflanması sürecini hasara uğratırlar ve yanlış iletiye sebep olurlar. Bu nedenle hafıza ve bilişsel yetiler direkt olarak metal zehirlenmesinden etkilenirler.
Ama en ciddi problem,ağır metallerin vücudumuzdaki iç biyokimyasal çevrenin zayıflamasına neden olmalarıdır. Bunun sonucunda fırsatçı bakteriler, virüsler, parazitler ve mantarlar vücutta çoğalarak çifte problem yaratırlar.
Metallerin vücuttan atılması çok zor olabilir. Bazen varlıkları testlerle de kolayca belirlenemeyebilir. Bunun nedenlerinden biri cıva gibi bazı metallerin virüs ve bakterilerle sıkı bir ilişki içinde olmasıdır. Bu anayolda meydana gelen iki kazanın birbiriyle ilişkisine bir örnektir. Metaller ve mikroplar
tek başına sorun oluşturabilirler ama bir araya gelmeleri etkilerini artırır. Aynen anayolda meydana gelen iki zincirleme kazanın iki farklı yerdeki kazaya göre trafiği daha fazla yavaşlatması gibi.
Eğer bozuk metilasyon nedeniyle bu durum olmuşsa ,hem mikroplar hem de metaller hücrelerinize birlikte yerleşirler ve metallerin bu durumda tespit edilmesi zorlaşır.
Vücudumuza çeşitli yollardan aldığımız bu toksik maddeleri metilasyon yolaklarımız iyi çalışıyorsa düzgün bir biçimde detoks yapabiliriz.Bazen genetik mutasyonlar ya da bu toksisiteye bağlı olarak genlerimizin gerekmediği hallerde de açılıp kapanması ile bunu yeterince gerçekleştiremeyiz.

Özet olarak;metabolik metilasyon yolumuz çalışmadığı zaman iki esas sonuç meydana gelir:

1-Vücut fonksiyonlarımızın pekçoğu etkili bir performans gösteremez.
2-Ayrıca metabolik yolun yan ürünleri iltihaba sebep olur.
Bunlar otizmden Alzheimer’a ve kalp -damar hastalıklarına kadar pek çok durumun tetikleyicisidir

Unutmamız gereken; metilasyon yolunun düzgün çalışması her tipteki nörolojik enflamasyonun tedavisinde kritik bir öneme sahiptir.
Bu, mutasyonu olan her bireyin otizmli olacağı anlamına gelmiyor. Metilasyon yolu problemleri otizmin oluşması için gerekli ama tek başına yeterli değildir. Çevresel koşullar ve virüsler de bu pastanın diğer dilimlerini oluştururlar.

Sözünü ettiğimiz metilasyon döngüsü birbirlerine bağlı dört biyokimyasal döngünün kombinasyonudur.

B. Metionin döngüsü
C. Folat döngüsü
D. BH4 (Biopterin) döngüsü
E. Üre döngüsü

Bu döngülerimizin düzgün çalışmaması nedeni ile oluşan toksik birikimin hasarını onarmak amacı ile detoks yapabiliriz. Otizmde gördüğümüz pek çok semptom, ağır metal toksisitesinde gördüklerimize benzer.
Bu nedenle bazı doktorlar otizmi ağır metal şelasyonu (bağlaması) ve detoksifikasyonu (zehrini çıkarma) ile tedavi ederler. Bu tedavilerin sonucunda sıklıkla bilişsel yetilerde, konuşma ve diğer alanlarda gelişme görüyoruz. Bu deneyime dayalı onaylama nedeniyle, zehirlerden arınma, otizm ve diğer hastalıklara bütünsel yaklaşımda başlıca odak noktası haline gelmiştir. Bunun içinde bir takım ajanlar kullanabiliriz.
DMSA
DMPS
EDTA (kalsiyumdisodyumEDTA)
ALA
Glutatyon
Sarmısak

DMSA ve DMPS,sarmısak gibi ajanlar sülfür içerikli olduları için nutrigenomik bölümünde daha ayrıntılı bahsedileceği üzere bazı genetik mutasyonlarda uzun süreli kulanımı bazı sağlık sorunlarına neden olabilmektedir.

Bunlar Nutrigenomik araştırma yapma imkanımız olmadığı durumda konunun tecrübeli bir uzman doktor eşliğinde belli sürelerle kullanıp zaman zaman dinlenme aralıkları bırakarak uygulayabileceğimiz yöntemlerdendir. İlginçtir ki bu maddelerin aynı zamanda antiviral etkileri vardır. Sarımsak iyi bilinen bir anti viral antifungal, antibakteriyal besin desteğidir. Glutatyon vücudun virüslere karşı en önemli savunma mekanizmalarından biridir.
Literatürde EDTAnın hücrelerden virüs çıkardığına dair örnekler vardır. Cıva şelatörü olarak kabul edilen DMSA medikal literatürde antiviral daha spesifik olarak da antiretroviral (kızamık ve kabakulak retrovirüslerdir) aktiviteleri belirtilmiştir. DMSA otizm davranışları gösteren çocuklara zehir arınması ve ağır metal şelasyonu yoluyla yardımcı olmak için yaygın olarak kullanılıyor.
Buna rağmen DMSA’nın iltihap medyatörü alfa-TNF’yi tetiklediğini unutmamak gerek. Bu nedenle DMSA kullanırken dikkat etmek ve iltihap önleyici/kontrol edici ajanları aktif olarak eklemek önemli. DMPS’nin de NIAID tedavi bilimi veri tabanında HIV ye karşı antiviral etkileri belirtilmiştir.
Bütün bu şelasyon ajanlarının hem ağır metalleri temizlemesi hem de kronik virüs içeren metallerin vücuttan atılmasını tetiklemeleri mümkün mü? Çocukları otizmli birçok ebeveyne yabancı olmayan ciltteki ”detoks döküntüsü ”, bazı durumlarda toksik metallerle birlikte virüsler de vücuttan atıldıkça, ‘viral döküntü’ ‘olabilir. Bu iki hurda aracı aynı anda yoldan çekerek trafiğin açılmasını sağlamak gibidir.

Bazı doktorların yaygın olarak kullandığı metalleri çıkarma yoluna şelasyon diyoruz. EDTA gibi şelasyon ajanları metal iyonlarına kimyasal olarak bağlanırlar ve bunlar kandan taşınıp zarar vermeden atılabilsinler diye onları suda eriyen hale getirirler. Fakat bazı zehirli metaller vücuda o kadar bağlanmıştır ki geleneksel şelatörler onlara ulaşamazlar.
Ayrıca metilasyon döngüsü mutasyonu olanlarda, toksinler girer fakat kolayca çıkmaz, tersine birikirler.
Şelat ajanı kullanmak, biriken toksinlerin bir kısmını yan kapıdan atmak gibidir fakat ana kapı bozuk kalır. Şelasyon kullanımı, toksin atımını artırabilir fakat kapıyı onarmaz. Sonuç olarak, şelasyonu bıraktığınızda, toksinler yeniden birikir.
Öte yandan, nutrigenomik testler, mutasyonları baypas etmek için besin destekleri kullanarak ve vücudun doğal detoks sitemlerinin düzgün şekilde çalışmasına izin vererek, kapıyı nasıl onaracağınızı ortaya koyar.

Metilasyon Döngüsünü Optimize Etmek

Bu bölümdeki önerilerden önce, sizi iki şey hakkında uyarmak istiyorum. Birincisi, önerileri doğru sıralama ile uygulamak önemlidir. İkincisi, detoks, vücut için stresli olduğundan ikinci Adım’a ilerlemeden önce Birinci Adım önerilerini yeterli bir süre uygulayıp detoksu daha sonraya bırakmaları en doğrusudur.

Detoksu Anlamak
Birinci adımda vücudun doğal detoks sürecini eksik vitamin ve mineralleri yerine koyarak harekete geçirmek esastır.
İkinci Adım’da, metilasyon fonksiyonunu iyileştirecek ve böylece detoksu kolaylaştıracaksınız. Düzelmiş metilasyon, vücudun birikmiş virüs, metal ve bakterileri atması için teşvik ettiğinden vücudun doğal detoks süreci ile şelasyon tedavisinden kaynaklanan boşaltımı anlamak önemlidir.
Vücutlarımıza toksinler tıpkı insanların döner kapılardan girip çıkması gibi girer ve çıkarlar. Bu, toksin dolu dünyada sağ kalmamıza yardım etmek için yaşamlarımız boyunca süren bir işlemdir. Ancak, metilasyon döngüsü mutasyonu olanlarda, döner kapı pek de iyi çalışmaz.
Toksinler girer fakat kolayca çıkmaz, tersine birikirler.
Şelat ajanı kullanmak, biriken toksinlerin bir kısmını yan kapıdan atmak gibidir fakat döner kapı bozuk kalır. Şelasyon kullanımı, toksin atımını artırabilir fakat kapıyı onarmaz. Sonuç olarak, şelasyonu bıraktığınızda, toksinler yeniden birikir.
Öte yandan, nutrigenomik testler, mutasyonları bypas etmek için besin destekleri kullanarak ve vücudun doğal detoks sitemlerinin düzgün şekilde çalışmasına izin vererek, kapıyı nasıl onaracağımızı ortaya koyar. Sonuç olarak, özellikle, döner kapı uzun süredir bloke ise bu programla, detoks düzeyinin artmasını tecrübe edebilirsiniz. Detoks semptomları rahatsız edici olduğundan, insanlar genellikle gerçekten detoks mu olduklarını yoksa yalnızca belirli bir tamamlayıcıya olumsuz tepki mi verdiklerini merak ederler.
Bu metallerin atımını gözlemek için idrar, dışkı, saç ve kan toksik metal testlerini kullanmak önemlidir. Metal atımını ortaya koyan test sonuçları, doğal olarak detoks olduğunuzu yani aslında, döner kapınızın yeniden çalıştığını doğrulayacaktır. Aynı testler, metal atımının düzeylerini izlemenize de izin verir, böylece suplament ayarlamasıda yapabilirsiniz.
Minerallerinizi İzlemek
Mutasyonları desteklemeye geçmeden önce, esansiyel minerallerin dengede olduğundan emin olmamız gerekir. Genellikle metal atımının yanı sıra esansiyel minerallerde düşüş gösterdiğinden, hem esansiyel minerallerin (İdrar Esansiyel Elementler ya da UEE testi) hem de toksik metallerin (İdrar Toksik Metaller ya da UTM testi) düzenli testini yaptırmak takip için iyi olur. Başlangıçta alınan UEE testi sonuçları, hangilerinin düşük olduğunu ve tamamlayıcıya ihtiyacınızın olup olmadığını gösterecektir.

DETOKS SIRASINDA MİNERAL DESTEĞİ

• Cıva atılımı sırasında Lityum ve iyot takip edilir.
• Kurşun atılımı esnasında Kalsiyum düşer. Ancak çok fazla desteklemek de eksitotoksin etkisi nedeniyle sakıncalı olabilir. Özellikle orta seviyelerde veya hafif düşük olması sağlanmalıdır. Yüksek Glutamat ile birlikte kullanmak iyi değildir.Çok gerekliyse Vit-D ve Vit-K ile birlikte verilmeli yada doğal yollardan desteklenmeli.
• Çok yüksek çinko seviyeleri glutamat reseptör aktivitesine bağlanabilir. Bu nedenle çok yüksek dozlar kullanılmamalı. En fazla 40 mg. veya daha az olmalı. MAP/OAT testlerinde krebs aktiviteleri ile ilgili bölümde orta seviyelerden düşük gözlenirse desteklenir.
• Molibdenyum Sülfit detoksu için önemlidir.
• Selenyum Cıvayı bağladığı için önemlidir.
• Manganez:
Dopamin üretimi için gereklidir.
İnsülin üretimini destekler. Empatik ve parasempatik sinir sisteminin reseptörleri için anahtar önemi olan Asetilkolinin üretimini sağlar.

Krebs saykılının aktivitesini başlatır.

Fazla Amonyağın detoksunda gereklidir.

Manganez azlığında:

• Düşük kolestrol
• Yüksek alkalin fosfataz
• Thymusa bağlı immün fonksiyonlar ( T hücre) zarar görür.

UTM/UEE Test Sonuçlarına Dayalı Tamamlayıcı Öneriler

Detoks sırasında Kalsiyumu ve diğer Esansiyel mineralleri ( Magnezyum, Çinko, Bakır ) artırmak ya da düşürmek gerekebilir.Bunu doktorunuzla takip etmelisiniz.

Esensiyel minerallerin düzeylerini izleyin ve dengede tutun. Genel destek için, Cellfood ile birlikte BioNativus likit mineralleri kullanın. Doz kişiye göre değişir. Genellikle 1 damla ile başlayıp denenmesi önerilir

Cıva atımı, lityum ve iyodin düzeylerini etkileyebilir. İyodini 1/4-1/2 tablet Iodoral tamamlayıcı (ya da diğer doğal iyodin formları) ile dengeye kavuşturabilirsiniz. Sağlıklı lityum düzeyleri için ¼ lityum oratet önerilir. Kalsiyum, eksitotiksin aktivitesini teşvik ettiğinden, özellikle glütamatı yüksek olanlar için; düşük-normal kalsiyum düzeylerini tercih ederim.

Kalsiyum desteği için (eğer test sonuçları gerektiğine işaret ediyorsa) bitkileri; ısırgan otu, papatya ve Frenk maydanozu gibi diğer sakinleştirici içeriklilerle birlikte kullanabilirsiniz. Eğer bu; düzeyleri, normale getirmezse, magnezyum (eksitotoksin aktivitesini önler) ve D ve K vitaminlerini de içeren bir kalsiyum kullanın.

Sıçankulağı, ısırgan otu, karahindiba yaprağı ve yellow dock, kurşun atımı sırasında kalsiyum gibi düşebilen borun, doğal kaynaklarıdır. Sıçankulağı aynı zamanda cilt döküntülerine yardım eder. Isırgan otu, iltihapsal mediatorleri de düşürür ve serotonini yükseltir. Karahindiba yaprakları böbrekleri destekler. Yellow dock, düzenli bağırsak hareketlerini destekler. Eğer bor desteği gerekiyorsa, bütün bunları ufak miktarlarda karıştırın ya da diğer yararlı özelliklerine dayanarak, birini seçin.

Magnezyum desteği için, iyi emilebilen form ;magnezyum sitrattır. Yüksek magnezyum düzeylerini hedefleyin böylece kalsiyum oranı magnezyumdan daha düşük seyreder. Bizim çocuklarımız içinde istenen genelde budur. Yüksek doz çinko, glütamat reseptör aktivitesini tetikleyebilir, bu yüzden her gün yalnızca 40 mg (ya da daha az), çinko pikolinat ya da body Bio Zinc olarak çinko alın. Eğer MAP ya da OAT test sonuçları, bütün Krebs döngüsü aracılarının düşük olduğunu ortaya koyuyorsa bir Krebs döngüsü çinko tamamlayıcısı kullanabilirsiniz.

sağlıklı molibdenum düzeyleri, sülfit detoksunda yardımcı olur.

Selenyum, cıvaya bağlanmada yararlıdır, bu yüzden yeterli düzeylere sahip olduğunuzdan emin olmak için gereken düzeyde tamamlayıcı kullanın.

Manganez, gerekli bir başka anahtar mineral olup aşağıdaki fonksiyonlara sahiptir;
• Dopamin üretimi
• C vitamini fonksiyonunu destekleme
• Ensülin üretimini destekleme
• Hem sempatik hem de parasempatik sinir sistemlerindeki anahtar hücre reseptörlerini etkileyen bir nörotransmittor olan asetilkolin oluşturma
• Krebs döngüsü aktivitesi başlatma
• Aşırı amonyağı detoks etme

Kronik manganez esikliğinin klasik işaretleri; düşük kolesterol, yüksek alkalin fosfat düzeyleri ve deprese T-hücre aracılı bağışıklık fonksiyonudur (timus sorunlarına bağlı olarak).

GENEL AMİNO ASİD DESTEĞİ:

Vücut fonksiyonları için proteinler ve enzimler çok önemlidir. UAA test ile bunları izleme şansınız vardır. Yetersiz amino asitleri yerine koymak için amino asit suplamentleri kullanılabilir.

Amino asit takviyelerinde Glutamine ve Glutamate bulunmamasına dikkat etmek gereklidir. Amino care tablet ya da jel kapsül kullanmak en uygunudur.(günde ½). Topikal losyon olarak da kullanılabilir.

Eğer UAA da citrulline düşük ise OTC fonksiyonları düşer veya Üre saykıl aktivitesi artar.(CBS apregülasyonu sonucu)
Ek olarak branched –chaine amino acid de yardımcı olabilir. Sadece leucine, isoleucine ve valine içerir. ½ kapsül ile desteklemeyi tercih ederiz. İdrarı Akçaağaç şurubu gibi kokunca kullanmayı bırakırız.
BCAA da glutamat seviyesini korumaya yardımcıdır. Eğer proline çok düşükse
½ kapsül veya daha az L-alanine kullanmak DPT ye bağlı sorunları çözmede yardımcı olur.

MTRR(11) mutasyonlu kişilerde sıklıkla tüm aminoasitler düşüktür.

Sonuç olarak;
Eğer histidine, carnosine ve anserin de düşükse histidine support da düşünülebilir. Histidinin düzgün metabolize olabilmesi için fonksiyonel metilasyon döngüsü gerekir.
Metiyonin aminoasidi direkt olarak HHI genel vitamine (Neurologic Health Formula) ile desteklenebilir.

DETOKSİFİKASYONU GÜVENLE YÜRÜTMEK

Nörolojik enflamasyondan ileri gelen çok faktörlü sağlık sorunlarıyla uğraşırken şunlar arasındaki etkileşimi dikkate almalıyız:
• Etkili işlevde bulunmayı baltalayan genetik faktörler,
• Ağır metal yükü de içinde çevresel faktörler ve
• Enfeksiyöz ajanlar

DETOKSU İZLEMEK

1. Kişiye özel yaklaşım
Her çocuğun veya yetişkinin genetiği,
biyokimyası, toksik birikimi, bunlarla birlikte gelen sağlık
sorunları, fonksiyonları ve davranışları özeldir.

2. Yavaş gidin
çocuklarımız diğer çocuklardan daha da hassastırlar. Bu nedenle herzaman yavaşve yumuşak bir gidiş önerilir. Bazen geri çekilip
sonuçları izlemek de gerekebilir.

3. Sonuçları takip edin-
Test sonuçları ve değişim arasındaki
ilişkiyi çok yakından takip edin.

Detoks ve fonksiyonların geri kazanılması arasındaki ilişki malesef düz bir
tırmanış değil. Sıklıkla gördüğümüz biraz ilerleme, biraz
gerileme sonra daha fazla ilerleme ardından biraz gerileme ve bu
şekilde devam eden bir süreç. Bu nedenle bu hafif gerileme
zamanlarında davranışlardaki değişmelerin çocuğun tolere edemediği
bir takviyen mi yoksa köşe başında bekleyen büyük sıçrayış öncesi
olan geçici detoks reaksiyonundan mı olduğunu araştırmamız için belli
ölçütlere sahip olmamız önemlidir.

Ebeveyn ve pratisyenlere doğru değerlendirmede bulunma, yerinde
karar verme, takviyeleri ayarlama, programın belli aşamalarında
gelişmeyi değerlendirme gibi konularda biyokimyasal testler çok iyi
birer kaynaktır ve bu nedenle programın vazgeçilmez parçalarıdır.

METAL BOŞALTIMININ KALIPLARI

Metaller vücudu aynı düzeylerde terk etmezler. Onları köprüden
geçmek için bekleyen arka arkaya dizilmiş arabalar gibi düşünün.
Test sonuçlarını birçok kişide inceledikten sonra tipik olarak
aşağıdaki art arda sıralamanın olduğu görülmüştür:

Kadmiyum genellikle kurşundan önce çıkmaya başlar. Ayrıca nikelin
cıvadan önce geldiğini de görüyoruz fakat yine de bu kişiden kişiye
değişir. Bazı kişiler alüminyum atımının hiçbir işaretini göstermezler
fakat bir kere diğer metaller gelmeye başlayınca alüminyum atımı da
akmaya başlar. Benzer şekilde hiç bir cıva atımı göremeyebilirsiniz,
fakat sıralamadaki metaller atıldıktan sonra birden cıva yüksek
düzeylerde görülmeye başlar.

Eğer çocuğun virüs düzeyi yüksekse ve bu antikor düzeylerinde de
görülüyorsa metal testlerinde görülmese bile büyük bir ihtimalle bu
çocuk ağır metal yüküyle doludur.
Mesela bu programa başlayan ağır otizmli bir çocuk metal atıcı madde kullanarak idrar ağır metal testi yaptırdığında . Bütün çeşitli testlere rağmen çocuğun test sonuçlarında hiç cıva çıkmadı ve ağır metalin düşük olduğu ve bu çocukta otizme yol açmadığına kanaat getirildi. (Şunu da belirtmeliyiz ki bu testler oldukça uzun bir zamanda ve değişik doktorlarla tekrarlandı)

Detoks konusunda iyi eğitim almış profesyoneller bu küçük çocukta cıvanın sorun olmadığını belirttiler. Kapsamlı bir programa başladıktan kısa bir süre
sonra sistemdeki kronik virüs problemiyle uğraşmaya başlandı ve ardından
test sonuçlarında cıva görmeye başlandı. Sonra daha fazla cıva, daha
ve daha fazla cıva gelmeye devam etti!

Burada sözü edilen metal atımıyla davranışlar arasındaki ilişki nedir?
Her şeyden önce, farklı genetik polimorfizmleri nedeniyle, her çocuğun farklı reaksiyon vereceğini anlamak çok önemli. İşte bu nedenle altta yatan genetik nedenleri anlamamız, biyokimyasal testlerle saptanan güncel durum ve çocuğun değişen davranışları, bunların hepsi, nerede olduğumuzu ve mümkün olan en iyi detoksu yapmak için hangi yolun en iyisi olduğunu anlamamıza hizmet eder.

Bazı çocuklar metal boşaltımından hemen önce en kötü davranışları
gösterirler. Diğer çocuklar için davranışlar, yüksek atım dönemlerinde en kötü olur ve metal atımı durmadan sakinleşemezler. Bu grup çocuklarda gözlemlenen en kötü davranışların idarda kreatinin yükselmesiyle birlikte görünmsidir.

GELİŞMEYİ İZLEMEK İÇİN KREATİNİNİ KULLANMAK

Bu biyokimyasal göstergeler sonuçları gözlemlememiz ve programda
ilerleyişimizde bize rehberlik etmesi açısından yararlı. İdrar testinde
aşağıdaki şekilde gösterge işlevi gören kreatinin düzeylerini tespit
ederiz.

Eğer kreatinin değerlerini yukarı çekemezsek ne olur? Genelde
kreatinin yüksekse daha fazla virüs elemesi ve bunu takiben metal
atımı vardır. Genelde davranışlar kreatinin düzeyleri pik yaptıktan
sonra düzelmeye başlar.

ZAMAN İÇİNDE YÜKSELEN KREATİNİN DÜZEYLERİ VİRAL VE METAL ATIMIN YÜKSELMESİNE YOL AÇAR

Kreatinin düzeylerinin viral enfeksiyonla birlikte tırmandığını
gözlemliyoruz. Bu nedenle kreatinin değerini kronik viral sorunlarda
ne kadar başarı elde ettiğimizi görmek için kullanabiliriz. İdrarın
rengi kreatinin düzeyleriyle bağlı görünüyor, öyle ki daha koyu
renkteki idrarın kreatinin düzeyi daha yüksek daha açık renkte olanın
da daha düşük oluyor.

Muhakkak ki kreatinin karmaşık biyokimyasal reaksiyonlardaki bileşenlerden sadece biridir. Fakat bu veriler detoksifikasyon sürecini takipte kritik öneme sahip.

SONUÇ

Her ne kadar detoksifikasyon bu programın merkezi ise de ve bu zehir yükünü atmak aylar bazen yıllar sürse de, şu konuda sizi uyarmak istiyorum. Hiç kimseye programın başında detoksa başlaması önerilmemeye başlandı. Zira metalleri yerinden kaldırıp sonra atılmadan vücutta dolaşmaları istenen birşey olmaz.

Benzer Konular

Benzer konu yok

Wordpress Social Share Plugin powered by Ultimatelysocial
error: İçerik Korumalıdır!