Bizim çocuklar o kadar doğallar ki her vakit içlerinden geldiği gibi davranırlar.Bazen yer ve zaman mevhumları olmayabiliyor.
Onlarla yaşamaktan mıdır bilinmez; zaman zaman kendimi otizmli oğlum gibi davranırken yakalıyorum. Bilmiyorum diğer otizmli anneleri de benim hissettiklerimi hissediyor ya da farkediyorlar mı?
Bu durum sosyal hayatta ki duruşumu, oturup kalkışımı, çevremde olan bitene olan ilgimi ,tepkimi ve şu anda aklıma gelmeyen pek çok tavrımı etkiliyor.
Çocuğuma ve kendime sabretmeyi öğretirken lüzumsuz kuyruklarda zaman harcamaya tahammülüm kalmamış mesela,onu farkediyorum.
Ya da eşi dostu ağırlarken eski ben olmadığımı yakalıyorum kimi zaman. Bazı ayrıntılar ya da aşırı nezaket gösterileri , ihtimamlar da bulunamıyorum. Hatta bazen öyle bir an oluyor ki kendimden utanıyorum.
Misafirimin çayı bitmiş mesela, sanki kendi kalkıp almalıymış gibi rahat olabiliyorum.
Ya da kafam oğlumun duygu ve istekleri ile o kadar meşgulki etrafımı algılayamıyor,görmez gözlerle bakıyor,duymaz kulaklarla dinliyorum.Kendimi konuşulan konunun çok dışında gezinirken buluyorum. Hani sınıfda ders dinlerken bazen başka aleme kayar ya insan, işte öyle bir şey…
Yeri geliyor sevdiğim ve özlediğim arkadaşlarla bir araya geliyoruz. Aslında birikmiş ,sohbeti yapılacak çok konumuz var.Herkes kendi yaşam gailesinde sorunlarından bahsediyor haklı olarak….. Ama çoğunlukla bu dertler bana o kadar basit ve çözümü kolay geliyor ki kendimi onlardan uzaklaşmış ya da onlara yabancılaşmış hissediyorum.
Hani diyoruz ya ‘eski çevremi kaybettim,birer birer beni terkettiler’. Genelde onları yeriyoruz.
Ama belki de biraz da bizden kaynaklanıyor.Eskisi gibi eğlenceli değiliz.Kimbilir…
Bazen de kendimi en olmadık bir anda o kadar rahat bir pozisyonda oturur buluyorum ki kendimden utanıyorum. Özel çocuk anneleri bilirler; bizim evlatlarımızın kaykılıp bir rahat oturuşları vardır ki sormayın gitsin.
Kendi kendime soruyorum zaman zaman’ ben onu hayata dahil edip sosyalleştireceğim derken o mu beni kendi dünyasına çekiyor?
‘ Belki de birbirimizi karşılıklı yoğurup ortaya farklı bir davranış modeli çıkarıyoruz. Ne dersiniz?
Bu yeni halim mi daha iyi, eski ben mi bilemiyorum. An geliyor bu halimle çevrem beni bile yadırgarken, yavrularımızın kabullenilmesini beklemek çok şey mi beklemek oluyor ?
Gerçi ben bu yeni beni seviyorum sanki …En azından doğalım….
Ya da eskisi gibi aman oğlumun davranış bozuklukları insanların garip bakışlarına neden olmasın, aman ona/buna dokunmasın, birilerini ellemesin, aman gülmesin, aman ha orayı burayı karıştırmasın,gidip birine sarılmasınlar kalmadı ben de artık.
Hoş artık oğlumda da kalmadı ama yine de içinde o potansiyel var. Ne zaman ortaya çıkacağı da hiç belli olmaz . İçimizdeki uyuyan canavar her an hortlayabilir…
Hiç unutmam bir keresinde Armada da geziyoruz oğluşla. (Ankaralılar bu AVM yi bilirler) Birden elimi bırakıp koşarak kafelerden birinde oturan 30 yaşlarında, dazlak bir bey efendinin kafasını yakalamış, tepesinden öpüyor. Aman Allahım! dondum kaldım.
Dedimse de inanmayın siz. Bedenim dondu. Ama beynim son hız çalışıyor ve saniyede bir yığın senaryo yazmaya devam ediyor.
Önceki yazılarımdan bilirsiniz; su şişesine koşan 4 yaşındaki bebişim saldırganlıkla itham edilmişti. Genç kadın, minicik çocuğun ona ne yapacağını düşündüyse artık bilemeyeceğim…. Hayal gücüm onunkadar geniş değil belkide..
Bu sefer durum daha da vahim, bedensel taciz söz konusu. Adam kelliği konusunda belki hassas, belki çocuk sevmez, belki yanındaki insanlarla ciddi bir iş görüşmesinde. Ne tepki vereceği belirsiz.
Ama ne görüyorum, gözlerime inanamadım ! Adam çok mutlu oldu, üstelik de gülüyor. Ohhhhhh demişim..
Gerçi sonradan özürler diledik o ayrı. Ama
insan bir adama çatmak ne büyük bir mutlulukmuş tarifi mümkün değil…
Gerçi bizimki 1’75 boylarındaki haliyle böyle bir şey yapsaydı alacağımız tepki muhtemelen böyle olmazdı.
Ama Allah’tan artık böyle şeyler yapmıyor.Yine de tetikte olmam lazım biliyorum. Ama diyorum ya artık ben de biraz ona benzedim. Pek bir umursamaz oldum.
Özellikle yurt dışındaysam daha da rahatım. Bizdeki kadar gözleri ile yemiyor insanlar. Oğlum rahat, ben rahat ohhhh değmeyin keyfimize….
Başlamışken bir komik anımızı daha yazmadan geçemeyeceğim. Bu sefer ki olayımız Amerika’da yaşanmıştı. Amerika’ya gidenleriniz bilirler ciddi sezon indirimleri olur. Biz de yararlanalım dedik. Eksik mi kalacağız yani?
AVM nin birinde bir şeyler bakınıyoruz. Bizim yavru kuş o zamanlar 7-8 yaşlarında filan. Yanımızdan geçen enine, boyuna, sütyen ölçüsü 100 ün üzerindeki genç bir hanımın göğüslerini mıncıklamasın mı? Laf aramızda dolgun hanımlara oldu bitti bayılmıştır…
Ben işte bittiğim an bu andır dedim. Kem ..küm… ne diyeceğimi gevelerken hatun kahkaha atıp bizim oğlanın başını okşamasın mı?…Vallahi dünyalar benim oldu.
Hayır, her durumda sigortadan para koparma peşinde olan millet bunlar belli mi olur ne yapacakları. Yüklü bir tazminat filan bile isteyebilirdi. Beni toplum önünde rencide etti diyerek…
Aynı şeyin ülkemizde olduğunu düşünemiyorum bile. Büyük olasılıkla ne sapıklığımız kalırdı ne de deliliğimiz. Gerçi bizim de millet olarak çok güzel hasletlerimiz var. Ama farklılığa tahammülümüz sanki biraz az. Ya da bana çoğunlukla anlayışsız kişiler denk geldi. Bilemiyorum….
Altı yaşındayken İstanbulun mutena semtlerinden birinde, kaldırımda ele ele yürüyoruz. Anneannesine benzeyen bir hanımla yan yana geçerken birden hanımın eline şöylesine bir dokundu.Belki de benzetti kimbilir… Sırf eline dokunduğu için korkunç ters nazarlara maruz kalmış, gözlerinden okunan hakaretleri sineye çekmiştik.Oysa otizmliler bazen bizden farklı görebiliyorlar, kişinin bedeninde sadece belli bir noktaya odaklanabiliyor ve insanları karıştırabiliyorlar. Bu utanılacak bir durum değil, sadece bir farklılık…
Bizde anı çok. Aklıma geldikçe oğlumdan inciler diye bir köşe yapsam hiç fena olmayacak.
Beni okuyan otizm anneleri ne düşünüyorlar gerçekten çok merak ediyorum. Çocuklarınızı biz normal varsayılan bireylere benzetmeye çalışırken siz de kendinizi onlara benzemiş olarak bulmuyor musunuz?
Ne dersiniz?
Yorumlarınızı bekliyorum .
Lütfen sadece okuyup geçmeyin siz de katılımcı olun.
Oğlumla beraber hepinize kucak dolusu sevgiler…
Serpilgül vural
Diğer bloğum www.ekemis.com dan alıntı….