Vitaminlerin Otizm Beslenmesindeki Önemi

Vitaminlerin otizm beslenmesindeki önemi artık genel kabul görmüş ve bağırsak sağlığı ile beyin fonksiyonları ile ilişkisi dikkate alınır olmuştur. Vitaminler, ücut sağlığı için kesin olarak ihtiyaç duyduğumuz kaynaklardır.

İki tip vitamin  vardır:

• Yağda eriyenler: A, D, E, K

• Suda eriyenler: C, B, B3, B6, B12, B1, B2

A vitamini:
• Görme yeteneğini korur ve geliştirir.
• Viral enfeksiyonlarla savaşmamıza yardımcı olur.
• Hücre gelişimini destekler
• Her iki cinsiyette de kemik metabolizmasında hücre üretimi konusunda önemli yeri vardır.
Eksikliğinde iştah ve tad duyusunu azaltabilir ve bazen çeşitli tip otistik belirtiler vermelerine de neden olabilir. Ayrıca gördüğümüzü algılamada da sorunlar yaratabilir.

A vitamini, beta-karoten ve diğer karoten içeren besinler yoluyla vücutta da üretilebilir. Bu konuda bize havuç, portakal, sarı/yeşil renkteki sebze ve meyveler (doğal renkli) yardımcıdırlar. Bunlardan yüksek doz alma riski yoktur ve vücut ihtiyacı olduğu kadarını üretir.

Ayrıca et, yumurta, sakatatlardan ve tam yağlı mandıra ürünlerinden de A vitamini alınabilir.

Aşağıdaki sağlık sorunlarının tedavisinde kullanılmaktadır:

• Akne
• AIDS
• Alkolizm
• Atipik dermatit
• katarakt
• Diabet
• Kuru göz
• Memede fibrokistik hastalık
• Hassas barsak sendromu
• Lösemi
• Osteoartrit
• Kulak enfeksiyonu
• Zayıf görme
• Tiroit hastalıkları
• ülserler
• Vajinit
• Viral enfeksiyonlar
• varisin tedavisinde destek tedavi olarak kullanılır.

Karotenoidler:

Alfa ve beta karoten olarak bulunurlar.
• Hücreleri serbest radikallerin zararından korur.
• Vitamin-A sağlayan bir kaynaktır.
• Bağışıklık sisteminin çalışmasını sağlar.
• Dönüşüm sistemlerimizin düzgün çalışmasına yardımcı olur.
• Hücreler arası iletişimi destekler.
Karotenoid desteği alması gerekenler:
• Düzenli alkol ve sigara tüketenler
• Meyve ve sebzeyi az tüketenler

Aşağıdaki sağlık sorunlarında destekleyici olarak kullanılmaktadırlar.
AIDS
Yaşlılık lekeleri
Anjina pektoris
Astım
Katarakt
Servikal kanser (rahim boynu kanseri)
Kalp sağlığı problemleri
Larinks kanseri
Akciğer kanseri
Bay ve bayan kısırlığı
Osteoartirit
Işığa duyarlılık
zatürre
prostat kanseri
Romatoid artrit
Cilt kanseri
Vajinal kandida

Karotenoid içeren yiyecek kaynakları:

Havuç çeşitleri,tatlı patates,ıspanak,kıvırcık kara lahana,kara lahana ve domateste bulunmaktadır.Bu yiyeceklerin çiğ veya buharda az pişmiş halde tüketilmesi önerilir.

Uzun dönem karoten eksikliği yaşamak serbest radikallerin verdiği zarar sonucu kalp sağlığı problemleri ve kanser gibi sağlık sorunları ile karşılaşma riski yaratmaktadır.
Taze meyve ve sebzelerle alınması önerilir.

Beta karoten bulunan yiyecek kaynakları:
Taze kekik, havuç türleri,tatlı patates,ıspanak,kıvırcık kara lahana, kara lahana, şalgam, kişniş de bulunmaktadır. Çeşitli sağlık ajanslarınca günlük olarak 3 ila 6 mg. betakaroten alınması önerilmektedir

Alfa-karoten bulunan yiyecek kaynakları:
Bezelye,kişniş,İsviçre pazısı,domates ve havuç çeşitleri.

Likopen:

karoten familyasına ait Likopen sebze ve meyvelerde doğal alarak bulunan bir pigmenttir. Pek çok araştırmaya göre likopen prostat kanseri, sindirim sistemi, göğüs kanseri, bayanlarda rahim ve rahim boynu kanseri, akciğer kanseri, ve yaşlılıktan dolayı oluşan kalp dejenerasyonunu aktif olarak engelleyebilmektedir.

Likopen aynı zaman da vucut tarafından emilen bir anti-oxidant’tır ve zarar görmüş hücreleri onarmaya yardımcı olur. Anti-oxidant’lar kansere neden olabilecek DNA oksidasyonuyla savaşan bir besindir. Kandaki likopen miktarı arttıkça, okside edilmiş bileşikler azalır. Özellikle çok fazla sigara ve alkol tüketen kişilerin likopenden zengin beslenmelerinde fayda vardır.

Tropikal meyvelerde, karpuzda, kırmızı greyfurtta bulunur. Ancak likopenin %85’i domates ve domates ürünlerinde bulunur. Yapılan araştırmalar göre ; insan vücudu likopeni en iyi şekilde işlenmiş domatesten (salça, ketçap v.b.) almaktadır.

Bitkisel sterollerden zengin margarinler likopenin ve diğer karotenoidlerin emilimini düşürürler.

Aşağıdaki sağlık sorunlarının tedavisinde destek olarak kullanılmaktadır:

• Bağışıklık sistemimizi güçlendirir.
• Göğüs kanseri (kanserli hücrelerin çoğalmalarını azaltlığı yönünde).
• Rahim kanserinde kanserli hücrelerin çoğalmasını azaltır.
• Karaciğer kanseri ve özafagus (yemek borusu) kanserinden vücudumuzun korunmasına yardımcıdır.
• Ağız kanserine karşı güçlü bir destektir.
• Pankreas ve mide kanserine karşı korur.
• prostat kanserinin görülme riskini azaltır
• LDL kolesterolü (kötü huylu) düşürür ve damar tıkanıklığından korur. Böylece kalp sağlığımızı korumamıza yardımcı olur.
• Osteoporoz (kemik erimesi) riskini azaltır.
• Rahim kanseri riskini azaltır.
• Kolon kanserinden korunmada faydası vardır.

• Likopen aynı zamanda anti-oksidant bir maddede olduğu için cildimizi yaşlanma etkilerine karşı korur ve cilt kanserine karşı bize yardımcıdır.

Zengin Likopen kaynağı Besinler: Yetiştikleri toprağın yapısına,üretim biçimlerine göre besin değerleri farklılık gösterebilir.Ayrıca dalında olgunlaşan domatesler diğerlerine göre daha fazla likopen içerirler.

Lutein – Zeaksantin :

A vitamini aktivitesi göstermeyen karotenoidlerdir. bitkilerde bulunan sarı renkli organik bir renklendiricidir. Ispanak ve kara lahana gibi yeşil sebzelerin yapraklarında bulunur ve mavi ışığı emici özelliği vardır. Mavi ışığı emdiği için düşük dozlarda göze sarı ve yüksek dozlarda kırmızı-turuncu görünür.
Canlılar tarafından oksitlenme önleyici antioksidan olarak kullanılır.

Genellikle yağ asitleri ile kovalent bağ halinde bulunur. Bu nedenle de derimizin yağ dokusunun çok olması nedeni ile cilt kanserinden korumada oldukça etkilidir.

Vücutta en yoğun bulundukları dokular, gözle ilgili dokulardır. Retina ve makülada 500 kat fazla bulunurlar. Lutein göz retinasının görme ile sorumlu merkezinde sarı benek adı verilen bölgesinde yüksek oranlarda bulunur. Araştırmalara göre lutein ile göz rengi arasında doğrudan bir bağ vardır. Ayrıca sarı benekteki renk fazlalığının yaşlılıkla ilgili bir görme problemi olan sarı benek tahribatı riskini azaltıcı etkisi vardır

Karaciğer dokuları, adipoz pankreas ,adrenal ve böbrek diğer bulundukları dokulardır.
Lutein sebze ve meyve tüketimi yoluyla alınması mümkündür. Lutein eksikliği olan insanlar lutein içeren yiyecekler yada doğrudan dil altına uygulanan lutein içeren spreyler bulunmaktadır. Lutein’in fazla tüketilmesi halinde betakaroten gibi cildinizin bronzlaşmasına neden olur. Günlük 0.25mg lutein önerilen optimum dozdur.

Diyetle alınan Lutein ve Zeaksantinin %78’i sebzelerden gelmektedir. Ispanak (30 gramı 3659 mg lutein ve zeaksantin), semizotu, brokoli, mısır gibi sarı renkli sebzeler, portakal, kavun ve bu bitkisel kaynaklarla beslenen hayvanların ürünlerinde bulunur. (yumurta sarısı)

Aşağıdaki sağlık problemlerinden korunma ve tedavisinde Kullanılır:
AIDS
Yaşlılığa bağlı lekeler
Anjina pektoris
Astım
Katarakt
Servikal kanser
Kalp hastalıkları
Larinks kanseri
Akciğer kanseri
Kısırlık
Osteoartrit
Işığa hassasiyet
Pnömoni
Prostat kanseri
Romatoid artrit
Cilt kanseri
Vajinal kandidiyazis

Lutein – Zeaksantin içeren yiyecek kaynakları:
Yumurtanın sarısında, kıvırcık kara lahana,ıspanak, şalgam,kara lahana,yeşil salata, brokoli, mısır, Brüksel lahanası, sakızkabağı ve mısırda bulunmaktadır.

D vitamini

Vitamin-D nin Faydaları:
• Tip2 diyabet, kalp hastalıkları, osteoporoz, meme kanseri, kolon ve yumurtalık kanserinden korur.
• Kemik ve dişlerin sağlığını korur.
• hücrelerinizin aktivitelerini ve büyümelerini düzenler.
• İnflomasyonu azaltır.
• Bağışıklık sistemini destekler.
• Beyin fonksiyonlarında görev alan nörotransmitterlerin regüle edilmesinde de yer alır.

Son yıllarda yapılan genetik araştırmalardan izlendiği kadarı ile bazı kişilerde genetik olarak vitamin-D üreten Vitamin-D reseptörleri daha az iş görebilmektedir. Bu kişilerin vitamin-D eksikliği yaşamamaları için daha fazla Vitamin-D ye ihtiyaçları vardır.

Özellikle otizm, PDDNOS, Hiperaktivite bozukluğu gibi beyin fonksiyonlarını etkileyen durumlarda D vitamini sentezi problemleri saptanmıştır. Otizm ve benzeri sorunu olan çocuklarda ve depresyonlu kişilerin bir çoğunda VDR-Fok geni mutasyonları olduğu görülmüştür. Mental sağlıkla D vitaminin ilgisi ayrı bir tartışma konusu olarak artık ele alınmaya başlanmıştır. (bak:http://vitamindcouncil.com/health/autism/)

Ayrıca Dopamin seviyelerinde ve metil donör toleransında Vitamin D3 reseptörlerinin de rol oynadığı görülmüştür. İnanıyorum ki Vitamin D3 reseptörü ve dopamin arasında bir bağ vardır. Vitamin D dopamin sentezinde enzimin seviyesini yükseltir. Yükseltilmiş Vitamin D dopamin,norepinefrin ve epinefrinin yükselmesine öncülük etmesi beklenebilir.

VDR/Bsm – ve VDR/Taq – genlerinde mutasyon olmaması sonucu ;Vitamin D nin düzeyleri daha yüksekdir . Bu yüzden VDR Bsm ve Taq polimorfizmi negatif kişiler ddaha yüksek dopamin seviyelerine bağlı olarak Vitamin D seviyeleri gelişmiştir. Deneyimlere göre bu tür kişiler metil donör lü suplementlere ve dopamin artırıcı besinlere karşı VDR Bsm/Taq ++ varyasyonlu kişlere nazaran daha duyarlıdırlar.
Düşük glutatyon şartlarında arsenik toksisitesinden hücrelerin korunmasında yüksek dopamin düzeylerinin etkisi vardır.

Glutatyon mutasyonu ve veya CBS apregülasyonuna (düşük glutatyon) sahip COMT – ve VDR Bsm/Taq + kişiler için dopamin düzeylerini desteklemek arsenik toksisitesinin zararlı etkilerini azaltmada yardımcıdır.
Hayvanlarda kronik arsenik yüküne bağlı olarak dopamin düzeyleri düşmektedir. Bundan dolayı (düşük glutatyonla birlikte) düşük dopamin düzeyleri içinden çıkılmaz bir durum yaratır.

VDR nin (vitamin D reseptörü) işaretleyicisi Fok+ + potansiyel kan/şeker düzensizlikleri ile ilişkilidir.
Vitamin D düzeyleri de çeşitli nörolojik durumlarla yakından bağlıdır.
Kuşkusuz beyin fonksiyonlarını etkileyen yegane sorun VDR_Fok mutasyonları değildir. Nörotransmitter seviyelerini ve dengelerini etkileyen pek çok metabolik süreç vardır. MAO geni mutasyonları, aminoasit seviyeleri ,vücutta kronik bakteriyel kolonizasyonu vb…

Vitamin-D yönünden daha iyi beslenme gerektiren durumlar:
• Kemik ağrıları ve yumuşak kemikler
• Sık sık kemik kırıkları olması
• Kemik deformasyonları veya çocukta gelişim geriliği
• Coğrafi nedenlerden yada giyim alışkanlıklarından kaynaklanan güneş ışığını yeterince alamama
• Davranış problemleri ve depresyon.
• VDR Taq geninde mutasyon bulunması

Güçlü kemik ve dişlerin oluşumunda rol oynar. Beyin ve vücut sistemleri için önemlidir. Vücudumuz güneş ışığından D vitamini üretebilir. Ancak genetik mutasyonlar sonucu bazen bu süreç yeterince gerçekleştirilemez. Ayrıca bazı yiyeceklerden de direkt olarak alabiliriz: ciğer, böbrek ve balık yağı, tam yağlı mandıra ürünleri gibi. Fakat eğer barsak geçirgenlik sorunlarınız varsa bu emilimler yeterince olamayacağından bu süreç de tam olarak gerçekleştirilemez.

Vit-D eksikliğinde beden kalsiyumu yeterince kullanamaz, kemikler yumuşar ve fiziksel deformasyona uğrayabilir. Ayrıca kemik erimesi ve açıklanamayan kas ve kemik ağrılarına da neden olabilir.

Aktif vitamin-D vücudumuzun en önemli pre-hormonlarından biridir. Eksikliğinde kalp hasarları, hipertansiyon, çeşitli bağışıklık sistemi sorunları, diyabet, depresyon, kronik ağrılar,fibromiyalji, osteoartirit, kas zayıflıkları, 17 çeşit kanser görülebildiği gibi obezitenin de vitamin-D eksikliği ile bağlantılı olduğu yönünde çalışmalar mevcuttur.

Ayrıca hamilelikte Vitamin-D eksikliğinin (gelecek nesilde) hiperaktivite ve mental sağlık problemlerinin oluşmasına zemin hazırladığı bazı çalışmalarla ortaya çıkarılmıştır.

Yeterince güneşlenmemek de bu tür sorunlara davetiye çıkarabildiği gibi yağdan fakir beslenme de Vitamin-D eksikliğine neden olabilmektedir. Çünkü Vitamin-D yağda eriyen bir vitamin çeşididir. Ancak cilt sağlığı için güneşlenmeyi de fazla yağ tüketmeyi de abartmamak gereklidir.

Vitamin E

En önemli görevi A vitaminin yok olmasını önlemektir. Hücrelerin daha uzun yaşamasını ve yenilenmesini sağlar.

Faydaları:
• Ultraviyole ışınlarından cildinizi korur.
• Serbest radikallerin hücrelere verdiği zararı önler.
• hücreler arası iletişiminizi destekler
• Prostat kanseri ve alzahimer’dan korur.
Daha yüksek E vitaminine ihtiyaç duyduğunuzu gösteren işaretler nelerdir?
• Sindirim problemleri, özellikle emilim bozuklukları.
• Kollar, bacaklar, el ve ayaklarda titreme, his kaybı.
• Karaciğer ve safrakesesi problemleri,

Güçlü bir antioksidandır. Özellikle vücudumuz ve beynimiz için gerekli yağların oluşumunda önemli rol oynar. Hayati organların, özellikle de beyin ve sinir sisteminin ihtiyacı vardır. Çünkü bunlar esansiyel omega-3 ve omega-6 yağ asitleri yönünden de zengindirler.

Vitamin E ve yağ asitleri genellikle birlikte bulunurlar ve eksikliklerinde bazı hareket ve koordinasyon bozukluklarına zemin hazırlamaktadırlar.
Ayrıca eksikliğinde vücüdumuzda oksijen taşıyan kırmızı kan hücrelerinin hassasiyetine de sebep olabilirler.

Ancak yeterince C vitamini almadıkça vitamin- E iş görmemektedir. Karşılıklı etkileşim söz kkonusudur. Genellikle doğal gıdalarda üretilir ve diğer antioksidanlarla birlikte iş görür.

Çekirdeklerde, ceviz, fındık, fıstık, tüm hububatlarda, fındık yağında, rafine edilmemiş bitkisel yağlarda, bazı sebze ve meyvelerde bulunur.

Vitamin-E;vitamin-C, selenyum ve vitamin-B6, B12, B9 (folikasit)
İle birlikte kullanıldığında ayrı ayrı alındığından da daha iyi iş görmektedir.

Vitamin K

Genellikle yoksunluğu genellikle barsak, karaciğer ve safra kesesi ile ilgili, yani kötü bir sindirimin sonucudur.

Faydaları:
• Kanın pıhtılaşmasına yardım eder
• Kemik gelişiminde rol oynayan bazı proteinleri aktive eder.
• Oksidatif stresin hücreye zarar vermesini engeller
• Eğer iyi bir barsak florası istiyorsak bu bakterilerin üretimi için de vit-K’ya ihtiyaç vardır.
Vitamin-K takviyesi gerektiren durumlar:
• Çok fazla kanama ve vücutta çürüklerin olması
• Sindirim sistemi bozuklukları, özellikle emilim bozukluğu
• Karaciğer ve safrakesesi problemleri

 

Suda eriyen vitaminler:

Bu vitaminler genel olarak vücut tarafından üretilemez ve düzenli desteğe ihtiyaç vardır.

Vitamin C:

önemli bir antioksidandır.
• Hücreleri serbest radikallerin zararından korur
• Kandaki kalsiyumun bedene dağılışında büyük rol oynar.
• kanser riskini düşürür
• E vitaminin daha iyi iş görmesini sağlar.
• Demir emilimini geliştirir
• Sağlıklı kemikler, kıkırdaklar ve dişler ayrıca yaraların iyileşmesi için de gereklidir.
• Bağışıklık sistemimize yardım ederek virüs ve bakterilerden korur.
• vitamin- C doğal bir barsak yumuşatıcısıdır.

Sinir hücrelerinin membranları omega-3 yağ asitlerinden yapılırlar. Vitamin E ve vit-C içeren antioksidanlar tarafından korunmazlarsa da bozulurlar. Sinir sistemi nörotransmitter (hücreler arası sinyalizasyonda kullanılan bir madde ) yapabilmek için vitamin B, çinko, magnezyum, vitamin-C ye ihtiyaç duyarlar ki bunlarda sinirler arasındaki iletişimi sağlayan önemli oluşumlardır.

Eğer eksikse:

Kişi; yorgun, enfeksiyonlara yatkın, yaraları geç iyileşen, kolaylıkla diş eti kanamalarına maruz kalan, akciğere bağlı rahatsızlıklara meyilli bir yapıda olur.

Taze meyve ve sebzelerde (yeşil sebzeler) bulunur. Fabrikasyon meyve sularında da bulunmakla birlikte çok tüketilmemesinde fayda vardır. Zira bu tür içeceklerde bozulmasını engelleyici koruyucular (sodyumbenzoat gibi )kullanılmaktadır. Sodyum benzoat vitamin -C (askorbik asit) ile birlikte kimyasal tepkimeye girerek kanserojen bir toksik kimyasal olan benzeni üretmektedir.

Mümkün olduğunca taze sebze ve meyveler tüketmeliyiz. Sebze ve meyvelerdeki vitamin-C düzeyi dondurulma işleminde değerlerinden kayba uğrarlar.Ayrıca birkaç dakikalık haşlama yada buharda pişirme esnasında değerinin %25 ini kaybeder. Bu nedenle taze ve çiğ olarak tüketilmelerinde fayda vardır.

Vitamin B:

B grubu vitaminlerin hepsi beyin ve vücutta görevi olan diğer enzimlerin koenzimi olarak kullanılırlar.
Enerji üretimi için ,sağlıklı kalp,hücrelerin onarımı ve çeşitli dikkat,doğru düşünme,koordinasyon ve hafıza gibi mental fonksiyonların yerine getirilmesinde önemli rolü vardır.

B vitaminleri hep birlikte çalışırlar.

• Sindirim
• Dokuların tamirinde
• Normal büyüme ve gelişme için
• Enerji üretimi
• Beyin ve sinir sisteminin fonksiyonları
• Ciğer,böbrek ve diğer organların fonksiyonları için
• Sağlıklı kalp ve kalp dolaşımı için
• Bağışıklık sistemi
• Protein,yağ ve karbonhidrat metabolizması için
• Kırmızı kan hücrelerinin üretimi için
• Endokrin ve hormonal sistemlerde
• Hücre bölünmesinde ve DNA tamirinde
• Enzim sistemlerinde

B grubu vitaminler ; yumurta, et, mandıra ürünlerinde, doğal sebze ve hububatlarda bulunur.

Bernard Gesch tarafından yapılan bir çalışmanın sonuçlarına göre vitamin, mineral ve antioksidanların davranışlara etkisi olduğu gösterilmiştir.

İngiltere’de yüksek güvenlikli bir hapishane deki 231 gençten bir çalışma grubu oluşturulmuş ve yarısına günlük vitanmin,mineral,omega-3 ve onega-6 takviyesi (suplement takviyesi ) yapılmış;diğerlerine plasebo etkili (yalancı ilaç) kapsüller verilmiştir. 9 ay boyunca takip edilmişler ve sonuçlar karşılaştırıldığında suplement kullananların %25’inden fazlasının suç oranlarında düşme gözlenmiştir.

Vitamin B1 (Thiamine) :

Alınan karbonhidratlı besinlerden yararlanabilmesi için bedenin bu vitamine gereksinimi vardır.
Hastalar üzerinde yapılan bir çalışmada B1 vitamini eksikliği ile abur cubur ( junk food) diye nitelendirdiğimiz marketlerde satılan ürünler arasında bir bağlantı olduğu gösterilmiştir.

Özellikle gelişme çağındaki çocuklarda çabuk sinirlenme,iritasyon,saldırgan davranışlar ve düşünmeden hareket etme gibi davranış bozuklukları görülmüştür.

Bu sorunun oluşmasındaki birbaşka sebep te marketlerde satılan ürünlerdeki rafine şekerlerdir( doğal olmayan meyve suları,kolalar vb..).
Bu tür içecekler ve tütün, alkol gibi kötü alışkanlıklar çocuğumuzun ve bizim vücudumuzdaki B vitaminlerinin ve esansiyel minerallerin boşalmasına neden olmaktadır (özellikle magnezyum ve çinko gibi minerallerin ). Bunlarda mental ve fiziksel sağlık sorunlarına yol açabilmektedir.
Çok fazla çay ve kahve tüketenlerde vitamin-B1 eksikliği görülme riski daha yüksektir.

Fonksiyonları:
• Enerjinizin sürekliliğini sağlamak
• Sinir ve kasların aktivitesini koordine etmek
• Kalp fonksiyonlarının düzgün çalışmasını desteklemek
• Besinlerin sindirilmesinde
• İştahı önemli oranda etkiler
• Karbonhidrat metabolizması için gereklidir

Eksikliğinde;
• Halsizlik
• İritasyon
• Zayıf hafıza
• Uyku bozuklukları
• Karın ağrısı
• Kabızlık
• iştah kaybı
• Bacaklarda batma hissi
• Özellikle kollarda uyuşukluk
• kaslarda hassasiyet. (Özellikle baldırda)

Destek olarak kullanıldığı alanlar:
• Alkolizm
• Alzheimer
• Crohn hastalığı
• Kalbin sıvı toplama ve boşaltma sorunları
• Depresyon
• Epilepsi
• Fibromyalji
• HIV/AIDS
• Multiple sclerosis ‘nin tedavisinde destek olarak kullanılır.
vitamin B1 (thiamin) içeren en sağlıklı yiyecek listesi

Vitamin B2

Suda eriyen bu vitamini vücudumuz B1 vitaminine nazaran daha kolay depo edebilir. Bedenimiz karbonhidratlı besinlerden enerji üretmede bu vitaminden destek alır.

Gün ışığı B2 vitaminine zarar verir. Gün ışığında duran besinler 1-2 saat içinde B1 vitamininin önemli bir oranını kaybeder.
• Hücreyi oksijenin zararından korur
• Hücrelerdeki enerji üretimini destekler
• Homosistein metabolizmasında kofaktör rolü vardır

• Glutatyon geridönüşümünde rolü vardır
• B3 vitaminin üretiminde rolü vardır.

Eksikliğinde:
• ışığa hassasiyet
• göz çevresinde,yanma,kaşıntı,sulanma
• dil ve dudak etrafında hassasiyet,acı
• ağız kenarındaki deride çatlaklar
• Ciltte soyulma (özellikle burun kenarlarında)
• Halsizlik
• Erkeklerde testislerde kaşıntı
• Kötü cilt yaraları,kuru çatlaklar görülür.
• Anemi
• Carpal tünel sendromu
• katarakt
• Migren
• Vajinit
• Yanaklarda ve burun üstünde görülen sivilceye benzer deri hastalığının(daha çok bayanlarda görülür) tedavisinde Vitamin-B2 den yararlanılmaktadır.

Vitamin B 3 

Bu vitamin nişastalı ve şekerli gıdaların sindirimi için gereklidir. Karaciğerin sağlıklı çalışmasında ,kan dolaşımının düzgün gerçekleşmesinde rolü vardır.

• Daha düşük kolestrol düzeyi sağlar
• Kan şeker düzeyinizi dengeler
• Hücrelerinizin genetik sürecini destekler
• Vücudunuzun yağ üretim sürecini destekler
• Vücudumuzun inflomasyonla mücadelesini destekler.

B3 vitaminin eksikliğinin erken dönem belirtileri:

• Yeme sorunları
• Kas zayıflığı
• Cilt problemleri( dermatid)
• Sindirim problemleri

Fiziksel travmalar, her çeşit stres, uzun süren ateş ve alkol tüketimi de Vitamin-B3 eksikliğini tetikleyen şeylerdir.

Sindirim sistemi problemleri, kronik ishal, barsak inflomasyonu, hassas barsak sendromu Vitamin-B3 eksikliğine bağlıdır. Vitamin-B3 eksikliği aynı zamanda vücutta tryptofan (amino asit) eksikliği olduğunu da gösterebilir. Çünki vücuttaki tryptofan’ın bir kısmı Vitamin-B3 ‘e çevrilmektedir.

Aşağıdaki sağlık sorunlarının tedavisinde vitamin B3 önemli rol oynar

• Alzheimer
• katarakt
• konvülzyon
• Depresyon
• Diabet
• Gut
• Halusinasyon
• Baş ağrısı
• HIV/AIDS
• hiperaktivite
• Hipotiroidi
• Hassas barsak sendromu
• uykusuzluk
• Adet sancısı
• Multiple skleroz
• Osteoartrit
• Pellagra
• Romatoid artrit
• Koku hassasiyeti
• Tat alma duyusunda problemler
• Vertigo

B3 vitamini et,balık,fındık ve maya da bulunur. Ayrıca vücudumuz da mandıra ürünlerinde bulunan tryptophandan da (amino asit) B3 vitamini üretebilir.
Eksikliğinde dikkat, hafıza sorunları ve ishalde görülebilmektedir.(11) Omega-3 eksikliğinde de benzer etki ve sonuçlar görülebilmektedir.

Vitamin-B5

Birçok besinde bulunduğundan eksikliği ender görülür. Ancak sindirim sistemi sorunu olan kişilerde eksikliği beklenen bir şeydir. Her tür hücreye yağların ve kolestrolün bileşimine de gereklidir.

Görevleri:
• Karbonhidratlar ve yağlardan enerji üretme
• Strese dayanıklılığı sağlayan adrenal glandı destekler
• Hücre içinde üretilen yağların yeterli üretilmesini temin etmek
• Proteinlerin fonksiyon ve şekillerini değiştirmek

Eksikliğinde:
• Adrenal yetersizlik
• Ayaklarda ateş,yanma,hissizlik,karıncalanma
• katarakt
• kronik yorgunluk sendromu
• genel halsizlik
• kanda yağ oranının yüksekliği (Hyperlipidemia )
• Osteoartrit
• Romatoid artrit
• Umursamazlık, kayıtsızlık görülür.

Vitamin B6

B-6 vitamini pişmeyle kolay yok olduğundan pişmemiş gıdalarla almak en güzelidir. Uykusuzluk çeken ve kolay sinirlenen kişilerde eksikliği düşünülmelidir. Ancak sülfür içeren bir besin olması sebebiyle CBS+ ve SUOX mutasyonu olan kişilerin limitli tüketmesi önerilir. Hatta gerekiyorsa genetik bay-pas destekleri düşünülmelidir. Aksi halde vücutda amonyak ve sülfit gibi nöro toksik birikimlerin oluşmasına neden olabilirsiniz.

Vitamin- B6 vücutda 100 kadar enzimatik reaksiyonda görev almaktadır.
• Sinir sistemi aktivitelerini destekler
• Nişasta ve şekerlerin düzgün sindirilmesine yardımcı olur.
• Kandaki homosistein inşasında rolü vardır.
• B6 vit olmaksızın serotonin hormonu yapılamaz
• melatonin, sistein,sistatyon, epinefrin, norepinefrin ve GABA üretimi için gereklidir. Bütün bu oluşumlarda vücutta sinir sisteminin fonksiyonlarında önemli görevleri vardır.
• Metil ve sülfür metabolizmasını destekler.(CBS mutasyonu olan kişilerde dikkat edilmeli)

Eksikliğinde,
• yorgunluk ,keyifsizlik
• anemi
• cilt lezyonları, egzema, dermatid (deri inflamasyonu)
• epilepsi
• Depresyon görülebilir, davranış bozuklukları.

Aşağıdaki sağlık sorunlarının tedavisinde vitamin B6 önemli rol oynar.
• kardiovasküler sistem,
• hipertansiyon,
• atherosiklerozisin tedavisinde,
• karpaltünel sendromu,
• diyabetik nöropati,
• otizm,
• epilepsi,
• sinir sistemini ilgilendiren sorunların tedavisinde,
• Alkolizim,
• adrenal fonksiyonlarda,
• astımın tedavisinde

Vitamin B-8 (Biotin)

B kompleks vitaminlerinin en iyi bilinenlerindendir. Pek çok metabolik olayda Vitamin-B-5 (pantotenik asit) ile birlikte çalışır. Eksikliklerinde birbirlerinin çalışmasını olumsuz yönde etkilerler.

Yağ, protein ve karbonhidratların metabolizması ile ilgilidir.
Uygun koşullarda barsak biotin üretebilmektedir. Bakteriyel problemlerin yarattığı sindirim sistemi sorunlarında vücut da biotin kaynaklarından mahrum kalmaktadır.

Hamileliğin 1. ve 3. trimester’inde eksiklik halinde bebeklerde doğum defektleri oluşabilmektedir.

Faydaları:
• Sağlıklı cilt için gerekli yağ asidinin düzgün birşekilde üretilmesinde rolü vardır.
• Şekerin vücutta yeterli kullanılmasını sağlar
• Sinir hücrelerindeki enerji temininin düzgün işlemesini sağlar.

Eksikliğinde:
• Yeni doğanda saçlı deri problemleri
• Saç kayıpları
• Kas krampları, adele ağrılarına neden olabilir.
• Zayıf kas koordinasyonu görülür.(ataksi)
• Nöbet,
• ciltte kuruluğa,
• depresyona,
• uykusuzluğa

En iyi bulunduğu yiyecek kaynakları:
Yumurta sarısı ve İsviçre Pazısıdır.
Sara nöbetlerini önleyen bazı ilaçlar (carbamazepine) biotinin emilimini tehlikeye sokabilirler.
Biotin aşağıdaki sağlık sorunlarının tedavisinde önemli rol oynamaktadır:
• Saç kaybı
• Barsak düzensizlikleri; barsak inflamasyonu, hassas barsak sendromu, Crohn hastalığı, ülseratif kolit, kronik ishal
• Ataksi, nöbet, kas zayıflığı
• Yetişkinde ve yeni doğan baş derisinde seboreik dermatid.

Vitamin B-9 (folik asid)

B-12ve B-6 vitamini ile birlikte homosistein seviyelerini korurlar. İnce barsak mukusu tarafından barsakda emildikten sonra kandaki plazmaya geçer. Hücre yenilenmesi için gereklidir. Isıya ve asitlere dayanıklı olmakla birlikte ışına ve ultraviyole ışınına çok hassastır.
Besinlerdeki vitamin B-9 rafine edilmiş gıdalarda %90’nı kaybeder.

Eksikliği
• İshale
• Egzemaya
• Kansızlığa
• spina-bfida gibi önemli bir hastalığa neden olur.(anne karnındayken eksik olması halinde)

Vitamin B12

DNA sentezi için B 12 vitaminine ihtiyaç vardır. Yani beyin ve vücut hücrelerinin üretiminde kullanılırlar.

• Kırmızı kan hücrelerinin üretimini destekler
• sinir hücrelerinin düzgün gelişmelerini sağlar
• karbonhidrat,protein ve yağ metabolizmasında rolü vardır.
• Vitamin B6,B12 ve B9(folik asit) hepsi birlikte vücuttaki homocysteine düzeyini korurlar.
• Yüksek düzeylerinde de kalp krizi ve inme riski artar.

Eksikliğinde ;

• Kol ve bacaklarda titreme
• Halusinasyon
• Hafıza kaybı vb.
• sinirlilik
• kalp çarpıntısı
• depresyon
• zayıf refleks
• saçta kepek
• yutma güçlüğü
• halsizlik
• kırmızı yada yaralı dil
• nabızda zayıf atış görülebilir.

B-12 nin midenin işlevlerini düzgün yapabilmesine de katkıda bulunur. B-12 eksikliğinde mide hücreleri inflomasyon ve iritasyon nedeni ile yeterince görevini yerine getiremez. Ayrıca mide asidi zayıflığı görülebilir.
B12 eksikliğinde alzheımer ve demans da görülebilmektedir.

Otistik çocuklarda yapılan kontrollü çalışmalarda
B6 ve magnezyum birlikte verildiğinde (takviye olarak) bazı yararları görülmüştür.

B-12 sadece hayvansal gıdalarda bulunur.

Aşağıdaki sağlık sorunlarının tedavisinde vitamin B12 önemli rol oynar.

• Alkolizm
• Anemi
• Romatoid artrit
• Bronşial astım
• kanser
• çölyak
• Crohn hastalığı
• Dermatit
• Halsizlik
• Lösemi
• Multiple Sklerozis
• Nöropati de destek tedavi olaral kullanılır.
vitamin B12 (cobalamin) içeren en sağlıklı yiyecek listesi

Folat

Folik asit olarak da adlandırılan B kompleks vitaminlerden biridir.
Faydaları:
• Kırmızı kan hücrelerinin üretimini destekler ve kansızlığı engeller.
• Vücutta homosisteinin artışını destekler.
• hücre üretimini destekler( özellikle cilt hücrelerini)
• Sinir hücrelerinin fonksiyonlarını uygun şekilde yerine getirmesinie izin verir.
• Kemik kırıklarından ve osteoporozdan korur.
• Alzheimer ve demansdan korunmaya yardımcı olur.
Folat eksikliği vücutta homosistein üretiminde rol aldığı için eksikliğinde beyinde dopamin üretiminde bozulmaya neden olabiliyor ve Parkinson hastalığına sebep olabiliyor. Bu nedenle nörolojik sağlıkta folatın önemli bir yeri vardır.Araştırmalar kandaki folat düzeyi ile kardiyovasküler sağlık,demans ve alzheimer arasında da önemli bir ilişki olduğu yönündedir.

Eksikliğinde:
• Çabuk öfkelenme,hassasiyet
• Mental zayıflık, unutkanlık,dikkatsizlik, kafa karışıklığı
• Depresyon
• Uykusuzluk
• Genel veya kas halsizliği
• Dişeti hastalıkları veya diş etrafını saran dokularda problemler görülebilir.
• Özellikle hamilelikte eksikliği olduğu taktirde bebekte spinal tüb defekti gibi ciddi sorunlara neden olabilir.

Alzheimer, demans, serviks , rahim , akciğer , özefagus ve sindirim sistemi kanserleri (özelikle kolon), vitiligo(ciltte pigment kaybı),huzursuz bacak sendromu, sinirlilik, depresyon,uykusuzluk gibi sağlık sorunları da sıklıkla folat eksikliği ile ilgilidir. Sinir sisteminde mesaj taşıyan nörotransmitterlerin sentezi de sıklıkla folik aside bağlıdır.

Vücutta metabolik dönüşüme yeterli folik asit sağlayabilmek için Vitamin-B1, B2 ve B3 ‘ünde yeterli miktarlarda olması gereklidir. Ayrıca aşırı folik asit miktarı vitamin-B12 eksikliğini de maskeleyip gizleyebilmektedir.

Aşağıdaki sağlık sorunlarının tedavisinde Folik asit den yararlanılmaktadır:
• Alkolizm
• Anemi
• Atherosklerosiz
• Servikal tumörler
• Yarık damak ve dudak
• Crohn hastalığı
• Depresyon
• İshal
• Dişeti iltihabı
• Dil inflomasyonu
• Lipoprotein ve kolestrol metabolizması rahatsızlığı
• Barsak inflomasyonu
• uykusuzluk
• Myelopati
• Nöral tüb defekti
• Yaşlılığa bağlı olmayan demans
• Yumurtalık tümörleri
• Periodontal hastalıklar
• Huzursuz bacak sendromu
• Şizofreni
• Seboroik dermatit
• Rahim tümörleri

Vitamin –K

Lifli yeşil sebzelerden alırız. Kanın pıhtılaşması ve uygun kemik yoğunluğu için gereklidir. Çok fazla aspirin içmek; vitamin-K nın etkisini bloke eder ve mide ile sindirim sisteminde sorunlara yol açar.

Benzer Konular

Wordpress Social Share Plugin powered by Ultimatelysocial
error: İçerik Korumalıdır!